Sayfalar

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Lizbon'a Gece Treni ( Pascal MERCIER )


Yazar : Pascal Mercier (Peter Bieri)
Editör : İlknur Özdemir
Çeviri : İlknur Özdemir
Yayınevi : Kırmızı Kedi
Yayımlanma Tarihi : Kasım 2012
Yayımlanma Yeri : İstanbul
Sayfa Saysı : 397
Fiyatı : D&R = 14,49 Idefix = 17,25 Kitap Yurdu = 11,50
Tür : Roman

  Bern'den başlayıp Lizbon'a uzanan bir yolu "Portugues" kelimesinin peşinden arşınlayan yazar bir dilbilimci olan ana karakter Raimund Gregorious'un bu enteresan serüveniyle belki de kendi hayatından bazı kesitleri, hayat felsefesini, siyasi, ahlaki, ve sosyal konulardaki düşüncelerini okuyucuya açıklıyor. Peter Bieri nam-ı diğer Pascal Mercier pek çok açıdan ana karakter Gregorious'a benziyor. Bernli bir dilbilimci olması buna örnek gösterilebilir. Kitabı okumadan önce bazı soruları da düşünmekte fayda var : Bilmediği bir dile ait bir kelime monoton bir hayattan zevk alan birini nasıl bilmediği bir ülkeye sürükler? Ateist bir rahip olabilir mi?Gurur mudur yoksa acı mıdır insanı intihara iten?

29 Haziran 2013 Cumartesi

Türk Romanı'nda 12 Eylül ( Mehmet ÖZGER )



Yazar : Mehmet Özger
Editör : Muhammed Çiftçi
Yayınevi : Kaknüs Yayınları
Yayımlanma Tarihi : 2012
Yayımlanma Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 255
Fiyatı : D&R = 10,49 Idefix = 10,50 Kitap Yurdu = 7,70
Tür : İnceleme - Araştırma

  Türk Romanı'nda 12 Eylül, öncesi ve sonrasında darbenin edebi çevre üzerinde nasıl bir etki oluşturduğunu gayet bilimsel bir bakış açısıyla ortaya koyan bir inceleme olarak karşımıza çıkıyor. Mehmet Özger incelemesinde kendisinden örnek vermekten kaçınmış ve kişisel görüşlerini genellikle ön plana çıkarmamıştır. Konuyla ilgili daha çok Türk ve dünya edebiyat ve bilim çevresinde tanınmış ve otorite; Tanpınar, Weber gibi yazarların görüşlerine yer vermiştir.

24 Mayıs 2013 Cuma

Müslüman Roma ( Atılgan BAYAR )



Yazar : Atılgan Bayar
Editörler : Zeynep Bayramoğlu - Serhat Ramay
Yayıncı : Meydan Yayıncılık
Yayımlama Tarihi : 2012
Sayfa Sayısı : 456
Fiyatı : D&R = 13,49 Idefix = 13,50 Kitap Yurdu = 12,60
Tür : Politik Düşünce

 
  Türkiye'nin sorun ve gündemlerine genelin bakış açısından çok daha farklı noktalardan bakan Atılgan Bayar Müslüman Roma'yı söyleşi, Twitter'da "Müslüman Roma" teorisi ve makaleler olmak üzere üç başlık altına toplamış.
   "Laikliğin anavatanı zannedildiği gibi Fransa değil Roma'dır." diyor yazarımız. Buna kanıt olarak da Roma imparatorlarının hristiyan halka yazdıkları belgeleri gösteriyor.
    Emperyal vizyonu sınırlarını ekonomiyle ve kültürle genişletmek olarak tanımlayan Atılgan Bayar dünyada emperyal güç olarak iki ülkeyi belirtiyor : Amerika - Hristiyan Roma ve Türkiye - Müslüman Roma.

16 Ekim 2012 Salı

Fatih-Harbiye (Peyami SAFA)

   Peyami Safa bu kitabında Neriman karakteri ile farklı yaşam tarzları arasında çelişen bir kişiyi anlatıyor. Yaşamak istediği batılı hayat ile babasının tutucu yaşamı arasında sürekli ikilemde kalıyor. Ona göre daha eğlenceli ve batılılaşmış Macit ile daha gelenekci ve babasını andıran uzun yıldır beraber olduğu Şinasi arasında gidip geliyor. Ülkemizin şark ve garp (doğu ve batı) arasındaki ikilemini Darülelhan'daki alaturka müziğin kaldırılaması ile özetliyor gibi. Kitapta Peyami Safa'nın bu konudaki düşüncesini şu paragraftan anlayabiliriz :
    "Şarkla garbın mültekasında olan Türkiye garptan tesir almakta tereddüt etmemelidir. Ancak, bu tesir, bizim tarafımızdan yapılacak mukabil bir tesiri ihlal etmiyecek derecede kalmalı, yani kültürümüzün güzel ve halis köklerine kadar nüfuz etmemelidir."

20 Ekim 2010 Çarşamba

Küçük Arı (Chris CLEAVE)

      Yazar Chris Cleave kitabın arka kapağında;” lütfen neler olduğunu anlatmayın, bütün büyü olayların akışında” diye bir öneride bulunmuş.Gerçekten de olayların akışı sizi sürükleyecek, doyumsuz yorumlar ve etkileyici anlatımla kendinizi kitapta oluşturulmuş hayatın içinde bulacaksınız.
      Küçük Arı sahip olduğu petrol yatakları nedeniyle birçok kez sömürgelere uğramış Afrika ülkesinde yaşayan küçük bir kız. Hayat hikayesi; Küçük Arı’nın ve ablasının köylerinde petrol ticareti yapan insanların köy halkına yaptığı katliamları görmesiyle başlar ve onlarda öldürülmesi gereken kişiler arasına girer. Böylece kaçış başlar. Hiç bitmeyen hep arkandalar hissiyle devam eden bir kaçış…
      Yaşadığın senin sandığın ülkende birçok şeyden yoksunsun, en önemlisi ailenden bile. O ülkede yaşamak senin için ölümse ne yaparsın? 3 yolu var Küçük Arı'nın: ya kalırsın ölümü beklercesine ya kaçarak yaşayan bir ölü olursun ya da mülteci… 3 yolda GRİ; sonsuz, uçurumlu ve bulanık.
      Hayatta kalmasındaki en önemli etkiler; uğruna kesilmiş bir parmak ve Kraliyet İngilizcesini en iyi şekilde konuşuyor olması.


Kitaptan alıntılar:
“eğer yüzün hayatın ağır tokatlarıyla şiştiyse, gülümse ve şişman bir adammış gibi davran.”
“barış, insanların birbirine gerçek adlarını söyleyebildikleri zamandır.”
“insanlar başaklara benzer içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilir.”
“yarınlar yorgun ve bezgin kimselere değil rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir.”

17 Ekim 2010 Pazar

Kanuni (Okay TİRYAKİOĞLU)

"Kılıcın yapamdığını adalet yapar" sözünü sık sık dillendiren, Kanuni ünvanını yaptığı kanunlardan alan bir adalet sultanı Kanuni Sultan Süleyman.
Muslihiddin Merkez Efendi'nin bir sohbette "Büyük insanlar büyük yalanlarla çevrilidir" sözündeki gibi sarayda dönen entrikalarla yaşayan bir Sultan.
Dönemin en güçlü ama en yalnız insanı Kanuni Sultan Süleyman.
Bu kitabta Kanuni'nin Hürrem sultan'a olan aşkını, onun için yazdığı şiirleri bulacaksınız. Yavuz'un yetiştirdiği en önemli adamlardan biri olan istihbaratın başı Vehimi Orhun Çelebi'nin zor yaşamını görecek, zekasına hayran kalacaksınız. Vehimi Orhun Çelebi'nin istihbaratçı olan Savino ile mücadelesine tanık olacaksınız.
Kanuni'nin annesi hastalanmış ve buna İstanbul'daki doktorlar çare bulamayınca, Muslihiddin Merkez Efendi 41 çeşit baharattan yapılan bir macun göndermiş ve annesi Hafsa Sultan kısa bir sürede iyileşmiş. Manisa'da yapılan bu macunun adı mesir macunu.
Kenar semtlerinden birinde oturan yaşlı bir kadın bir Kanuni'nin huzuruna çıkmak ister. Bu talep geri çevrilir, ama kadın çok fazla ısrar edince bu olay Kanuni'nin kulağına gider. Ve Kanuni kadının talebini kabul eder, kadını huzura çıkarırlar. Kadın yeniçeri isyanının sebeb olduğu başıboşluk ortamında bir gece uyurken evinin soyulduğunu ve bu olaydan Kanuni'nin sorumlu olduğunu iddia eder. Kanuni'de sorar"Şu yaşında uykunun gafletinden başını kaldıramazsın da, evin soyulduğu için gelir bizden hesap sorarsın ha? Neden bukadar derin uyursun anacım?" Kadın hiç beklemeden "Kusura bakmayın Padişahım, biz seni uyanık bilirdik, onun için evimizde rahat  uyurduk" Bu cevab karşısında şoka uğruyan Kanuni "Haklısın tebaamdan sorumluyum, Mallarının zararının tüm bedelini şahsi malımdan karşılıyacağım ana." der.
Adelet ve merhamet Sultan'ı Kanuni Sultan Süleyman...
Kitabtan alıntılar;
-Cenazemi görünce ayrılık ayrılık deme.
 O vakit benim buluşma ve görüşme zamanımdır.
 Sana batmak görünür, ama o doğmaktır.
 Mezar, hapis gibi görünür ama o, canın kurtuluşudur.
                                                   Hz. Mevlana...